6 Şubat depreminde, hepimiz bir dakikada hayatımızın değiştiğini şahit olduk. Binlerce canımız ne yazık ki enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. Sayılarla ifade etmeye her ne kadar çekiniyor olsakta elimizden bir şey gelmiyor. Kaybolan her canın ayrı bir hikayesi, yaşantısı, hayalleri vardı. Hepsi bir dakika da, enkaz altında kaldı.
Depremde hayatını kaybeden bir çok canımızın yanı sıra bir çok vatandaş elini kolunu vücudunun farklı yerlerini kaybederek veya geri dönüşü olmayan şekilde hasar görerek engelli kaldı. Depremde evini kaybeden herkes şüphesiz oldukça mağdur olmuştur.
Öncesinde maddi durumu ne kadar iyi olursa olsun deprem bölgesinde bulunan herkes maddi manevi sarsılmıştır. Depremin ilk gününden beri sahada olan bir biri olarak gözlemim şu ki; depremden en çok etkilenenler, her olayda olduğu gibi yine engelliler ve depremde engelli kalanlar olmuştur. Çoğu engelli kalan vatandaşın "keşke ölseydim de böyle kalmasaydım" cümlelerini ne yazık ki kendi kulaklarımızla duyduk. Bu noktada bizlere ve devletimize çok büyük iş düşmektedir.
6 Şubat depreminde halihazırda engelli olan vatandaşların bir çoğu işsizdi. Gelen yardımlarla ve engelli maaşları ile geçiniyorlardı. Kiminin babasının, annesinin verdiği evleri vardı, kimi çok ucuza olan bir evde oturarak bir şekilde hayatlarını idame ettiriyorlardı. Geldiğimiz noktada ev kiraları beşe, altıya hatta bazı yerlerde ise ona katlamış durumda. Engelli maaşının asgari ücretin bile çok altında olduğu düşünüldüğünde engelli bireylerin bu kiraları karşılaması mümkün değildir. Ev sahibi olan engelliler ise evleri yıkıldığından dolayı ortada kalmışlardır.
Devletimizin engelli bireylere istisnasız tamamen ücretsiz olarak ev vermesi elzemdir. Başka türlü engelli bireyler engellinin de verdiği dezavantajdan dolayı zaten yaşadığı büyük zorlukların üzerine daha da büyük zorluklar yaşayacaklardır. Sosyal devlet ilkesi gereği her bireyin barınma hakkı göz önüne alınarak evleri bir şekilde zarar gören engelli bireylerin diğer prosedürler bir kenara bırakılarak istisnasız ev sahibi yapılması gerekmektedir.
Depremde engelli kalan bireyler daha önce çalışıyor olsa bile depremden sonra engelli kalmasından dolayı büyük ihtimalle önceki işini yapamayacaklardır. Örneğin kolu kesilen bir birey önceden sanayi ustası ise bu işi yapamayacaktır ya da buna benzer güç gerektiren işlerin çoğunu eskisi gibi yapamayacağı aşikardır. Bundan dolayıdır ki depremde engelli kalan bireylere istisnasız devlet kadrosu verilmelidir. Verilen bu devlet kadrolarının tamamı nitelikli olmalıdır. Yine aynı şekilde depremde engelli kalan bireylere, ev sahibi veya kiracı olup olmadığına bakılmaksızın hiçbir ücret talep etmeden ev verilmelidir.
Yeni inşa edilecek olan evler çevresiyle ve altyapısıyla birlikte erişilebilirlik kurallarına tamamen uygun olmalıdır. Herkes için yaşanabilir, depreme dayanıklı şehirler inşa etmemiz halinde toplumun tamamını yaşamın içine katabiliriz