Geçtiğimiz günlerde yaşadığımız büyük felaket engelli politikalarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha göz önüne sermiştir. Yaklaşık olarak 25-30 bin yeni engelli birey meydana gelmiştir. Medikal cihazlar ve ortez - protezlerle ilgili mevzuatımızın yetersizliğinden dolayı depremzede bireyler bunlara ulaşmakta oldukça zorluk yaşamışlardır. Bu konunun bir an evvel çözüme kavuşması gerekmektedir. Ayrıca engelli bireylerin barınma sorunu ve hijyen sorunu acil olarak çözülmesi gereken konulardan birisidir. Sosyal devlet ilkesi gereğince bu sorunların öncelikli olarak çözülmesi elzemdir. Depremde engelli kalan bireylerle ilgili acil eylem planı açıklanmalı, halihazırda engelli olanlardan ayrıcalıklı olarak yeni haklar tanınmalıdır ve en kısa sürede uygulamaya konulmalıdır. Depremde engelli kalan bireylerin başta ortez, protez ve barınma ihtiyaçları olmak üzere tüm zorunlu ihtiyaçları ücretsiz olarak devlet tarafından karşılanmalıdır
Engellilere yönelik politikanın genel bakış açısı; eğitim, sağlık, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama tam katılım gibi temel sorun alanlarında engellilerin fırsat eşitliğinden yararlanan bir nüfus grubu olarak kabul edilmelidir.
Ayrımcılıktan uzak ve hatta gerektiğinde pozitif ayrımcılık uygulamaları ile engellilerin kapasitelerini geliştirmek, yaşam koşullarını iyileştirmek, toplumsal gelişmelerden herkes gibi paylarını almalarını sağlamak, bağımsız bir yaşam sürdürmelerini kolaylaştıracak tedbirleri almak, sürekli destek ve ihtiyaç duyanlara bakım hizmetleri sağlamak engellilere yönelik sosyal politikanın özünü oluşturmalıdır. Bunlar arasında ise; engellilere ilgi ve yetenekleri doğrultusunda toplumun diğer bireyleri ile birlikte eğitim fırsatları yaratmak, var olan istihdam olanaklarından yararlanmalarını sağlayıcı tedbirleri alarak topluma üretken bireyler olarak katılımlarını desteklemek ayrı bir önem taşımaktadır.
Diğer bütün bireyler gibi engellilerin eğitim ve istihdam olanaklarından eşit şartlarda faydalanamamaları toplumla bütünleşmelerinde ve üretken, bağımsız, kendine güvenen bireyler olarak yaşamlarını devam ettirmelerinde anahtar bir rol oynamaktadır. Bu iki temel alanda engellilerin ihmal edilmesi üretilecek diğer bütün politikaları ve geliştirilecek bütün hizmetleri etkisiz kılacaktır. Engelli bireylerin devletten ve içinde bulundukları toplumdan beklentileri de gelir getirici bir işte çalışma olanağını yaratıcı tedbirlerin alınmalıdır.
Engelli bireylerin toplumsal yaşamdan, toplumsal hayatta yer alan her birey gibi eşit ve adil bir yaşam hakkı vardır. Bu hususta engelli bireylere hak temelli yaklaşım çerçevesinde, eğitimden sağlığa, istihdamdan, erişilebilirliğe, üst kademe yöneticilikte eşit temsiliyete kadar tüm hakların eşit ve adil bir şekilde verilmelidir.
Din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet, statü, maddiyat, farkı gözetmediğimiz engelsiz, herkes için erişilebilir, eşit ve adil bir dünya dileğiyle...