Şubat ayında gerçekleşen ve yüzyılın felaketi olarak görülen deprem, engelli politikalarının ne denli önemli olduğunu bir kez daha göz önüne sermiştir. Yaklaşık olarak 25-30 bin yeni engelli birey meydana gelmiştir. Mevcut yapıda toplumsal bakış açısının bu denli dar bir kalıpta olduğu düşünüldüğünde, gerek ulusal, gerekse yerel yönetimler anlamında bir çok tedbirin alınıp, toplum tarafından dışlanan engelli bireylerin toplumsal yaşama adaptosyonu sağlanmalıdır.
Toplumun engelli bireylere bakış açısının değişmesi için, yöneticilerin acıma kökenli değil, hak temelli yaklaşımla, kanayan yara haline gelen sorunları kökten çözmeleri gerekmektedir. Bunun temelinde ise engelli bireylerin, ulusal ve yerel yönetimlerde ve uygulamalarda daha fazla yer alması yatmaktadır. Engelli bireylerin kendileri hakkında ki kararlarda, mekanizmanın merkezinde yer almaları sağlanmalıdır.
Engellilere yönelik politikanın genel bakış açısı; eğitim, sağlık, istihdam, sosyal güvenlik ve toplumsal yaşama tam katılım gibi temel sorun alanlarında engellilerin fırsat eşitliğinden yararlanan bir nüfus grubu olarak kabul edilmelidir.
Engelli istihdamında devlet politikası olan özelde en az ℅3 kamuda en az ℅4 engelli çalıştırma oranı güncellenerek en az ℅8 engelli çalıştırma zorunluluğu şeklinde olmalıdır. Devlete alımlarda engelli bireylere "nitelikli" kadrolar verilmelidir. Eski çağlardan kalma, engelliye hizmetli, temizlikçi gözüyle bakan zihniyete son verilmeli, bu kadrolara yer verilmemelidir.
2005 yılında yürürlüğe giren ve sürekli ertelenen erişilebilirlik yönetmeliği bir an önce hayata geçirilmelidir. Erişilebilirlik yönetmeliğini uygulamayan veya yönetmelikte yer alan hükümlerin dışına çıkan kurum, kuruluş yetkilileri görevden el çektirilmelidir.
Engelli maaşları ve bakıcı maaşları en az asgari ücret seviyesinde olmalıdır. Ülkemizde bulunan her ilçeye Engelsiz Yaşam Merkezi kurulmalıdır. Engelli bireylerin istihdamına yönelik iş garantili eğitimler verilmelidir.
Engelli bireylerin toplumsal yaşamdan, toplumsal hayatta yer alan her birey gibi eşit ve adil bir yaşam hakkı vardır. Bu hususta engelli bireylere hak temelli yaklaşım çerçevesinde, eğitimden sağlığa, istihdamdan, erişilebilirliğe, üst kademe yöneticilikte eşit temsiliyete kadar tüm hakların eşit ve adil bir şekilde verilmelidir.
Din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet, statü, maddiyat, farkı gözetmediğimiz engelsiz, herkes için erişilebilir, eşit ve adil bir dünya dileğiyle.