
Bugün, farkındalık yaratmanın ötesinde harekete geçme çağrısıdır!
3 Aralık Dünya Engelliler Günü, yalnızca engelli bireylerin haklarının vurgulandığı bir gün değil, toplumun adalet, eşitlik ve vicdanla yüzleştiği bir dönüm noktasıdır. Bu gün, milyonlarca engelli bireyin yaşamın her alanında var olduğunu, eşit ve adil bir şekilde temsil edilmesi gerektiğini haykırma günüdür.
Engellilik bir eksiklik değil, toplumun engelli bireylere sunduğu imkanlarla şekillenen bir gerçektir. Erişilebilir bir dünya inşa etmek, bir lütuf değil, bir insanlık görevidir. Bugün, bu gerçekliği değiştirmek, toplumun her alanında fırsat eşitliğini sağlamak için bir adım atma zamanıdır.
Eğitim, engelleri aşmanın ilk anahtarıdır. Her engelli birey, kendi potansiyelini gerçekleştirebileceği bir eğitim sistemine erişebilmelidir. Okullar, üniversiteler ve mesleki eğitim kurumları, engelli bireyler için tam anlamıyla erişilebilir hale getirilmelidir.
Erişilebilirlik, bir bireyin özgürlüğüdür. Sokaklar, binalar, toplu taşıma, iş yerleri ve dijital platformlar herkes için erişilebilir olmalıdır. Bir kaldırımın yüksekliği ya da bir binanın asansörsüz oluşu, milyonlarca bireyin hayattan kopmasına neden olmamalıdır.
İstihdam politikaları yeniden şekillendirilmelidir. Mevcut durumda özel sektörde en az %3, kamuda ise en az %4 olan engelli çalıştırma oranları artık yetersizdir. Bu oranlar en az %8’e çıkarılmalı ve engelli bireylerin “nitelikli” pozisyonlarda istihdam edilmesi sağlanmalıdır. Onlara temizlikçi veya hizmetli gözüyle bakan zihniyet tarihin tozlu sayfalarına karışmalıdır. Her birey, yetenekleri ve potansiyeli doğrultusunda değerlendirilmeyi hak eder.
Engellilerin hak temelli mücadelelerinde yanında olmayan bir toplum eksiktir!
Engelli bireylerin yaşamını kolaylaştıracak Engelsiz Yaşam Merkezleri, her ilçede kurulmalı; sosyal yardımlar ve maaşlar, asgari yaşam standartlarının ötesine geçerek onurlu bir yaşam sunmalıdır. Ayrıca, iş garantili mesleki eğitim programlarıyla engelli bireylerin istihdam oranları artırılmalı, ekonomik bağımsızlıkları desteklenmelidir.
Unutmayalım:
Engelli bireylerin toplumsal yaşama tam ve eşit katılımı, bir toplumun gelişmişlik ölçütüdür. Din, dil, ırk, mezhep, cinsiyet ya da statü fark etmeksizin her bireyin eşit haklara sahip olduğu bir dünya mümkün!
Bugün, engelsiz bir gelecek için bir adım atma zamanı.
Birlikte daha erişilebilir, daha eşit, daha adil bir dünya inşa edebiliriz. Çünkü engeller yalnızca zihinlerdedir!
Engelleri hep birlikte aşalım!
Engelsiz bir yaşam, hepimizin hayalinden öte, en temel hakkıdır!