
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve engelli bireylerin ÖTV muafiyeti ile araç alımlarına yönelik yapılan yeni düzenleme, Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve engelli bireylerin ulusal ve uluslararası düzeyde güvence altına alınan haklarını ihlal etmektedir.
Bu düzenleme, engelli bireylerin bağımsız yaşam ve toplumsal yaşama tam katılım haklarını ciddi şekilde kısıtlamakta, gelişen teknolojilere erişimlerini engelleyerek yaşam kalitelerini olumsuz etkilemektedir.
1. Uluslararası Hukuka Aykırılık
Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi’nin 4., 9. ve 20. maddeleri, devletlerin engelli bireylerin erişilebilirliklerini sağlamasını, bağımsız yaşamlarını desteklemesini ve hareket özgürlüğüne engel olabilecek tüm kısıtlamaları kaldırmasını zorunlu kılmaktadır.
Madde 20: Devletler, engelli bireylerin bağımsız hareketini kolaylaştıracak uygun teknolojilere erişimini sağlamalıdır.
Madde 9: Devletler, engellilerin günlük yaşamda karşılaşabileceği erişim sorunlarını ortadan kaldırmak için gerekli önlemleri almak zorundadır.
Ancak, mevcut düzenleme ile:
On yıllık süre sınırlaması, engelli bireylerin ihtiyaçlarına uygun araçlara erişimini engellemektedir.
Gelişen teknolojilere erişim sınırlandırılarak, engelli bireylerin bağımsız hareket etmeleri zorlaştırılmaktadır.
2. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na Aykırılık
Anayasa Madde 10 (Eşitlik İlkesi): Engellilere yönelik alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılamayacağı belirtilirken, bu düzenleme engelli bireyleri toplumun diğer bireyleriyle eşit şartlarda yaşamaktan mahrum bırakmaktadır.
Anayasa Madde 17: Herkesin maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkını güvence altına alırken, bu düzenleme engelli bireylerin hayati önem taşıyan araç teknolojilerine erişimini engelleyerek bu hakkı ihlal etmektedir.
3. Engelli Bireylerin Günlük Yaşamında Oluşacak Sorunlar
Bu düzenleme, engelli bireylerin bağımsız hareket kabiliyetini ciddi şekilde sınırlamaktadır.
Örneğin;
El freni ve kontrol sistemleri: Yeni nesil araçlarda el freni gibi teknolojiler standart hale gelmektedir. Elleri tipik gelişen birey kadar iyi işlev göremeyen bireyler için bu teknolojiler hayati önem taşımaktadır. Ancak bu düzenleme, bu bireylerin araçlarını yenileyerek bu sistemlere erişimini on yıl boyunca engelleyecektir.
Tekerlekli sandalye kullanan bireyler: Bagaj sistemi geniş olan ya da otomatik açılan bagaj teknolojisine sahip araçlar, bu bireylerin günlük yaşamını kolaylaştırmaktadır. Ancak bu tür araçlar yerli üretimde sınırlı olduğu için engelli bireyler bu seçeneklerden mahrum bırakılacaktır.
Uyarlanabilir araç ihtiyaçları: Teknolojik yeniliklere erişim engellendiğinde, araçlarını kendisi kullanan engelli bireyler için güvenlik ve bağımsızlık tehlikeye girecektir.
4. Taleplerimiz
Engelsiz Dünya Federasyonu olarak, bu düzenlemenin engelli bireylerin haklarına yönelik ciddi ihlaller barındırdığını vurguluyoruz. Aşağıdaki adımların ivedilikle atılmasını talep ediyoruz:
1. ÖTV düzenlemesinin Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile uyumlu hale getirilmesi.
2. On yıllık süre kısıtlamasının kaldırılarak, engelli bireylerin gelişen teknolojilere erişiminin sağlanması.
3. Yerli üretim şartının kaldırılarak, engelli bireylerin ihtiyaçlarını karşılayacak araçları serbestçe seçebilmelerinin önünün açılması.
4. Düzenlemenin oluşturulmasında engelli bireylerin ve temsilcilerinin görüşlerinin alınması.
Sonuç
Engelli bireylerin bağımsız yaşam haklarını ve toplumsal yaşama eşit katılımlarını destekleyecek politikalar üretmek devletin asli sorumluluğudur. Bu düzenlemenin yürürlükten kaldırılması ve yerine engelli bireylerin yaşam kalitesini artıracak, haklarını koruyacak ve ihtiyaçlarını gözetecek yeni bir düzenlemenin getirilmesi acil bir zorunluluktur.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Engelsiz Dünya Federasyonu