
ENGELLİLER İÇİN EYLEM PLANI
Ülkemiz nüfusunun %12,6’sı yani yaklaşık 10 milyonunu engelli bireyler oluşturmaktadır. Engellilerin verilmesi gereken haklarını görmemezlikten duymamazlıktan gelemeyiz. Engelli bireylerle ilgili son yıllarda uygun düzenlemeler yapılsa da bu düzenlemeler nispeten yetersizdir ve olanların bir kısmı uygulanmamaktadır. Üstelik verilen bu haklar bir lütuf değildir. Sosyal devlet anlayışında eşit yaşama hakkı kapsamında yapılması gereken düzenlemelerdir. Engelli bireylerin hayata eşit şekilde katılabilmesi için hem ulusal hem yerel birçok düzenleme yapılması gerekmektedir. Temsilde eşitlik engelli bireylerin en büyük haklarından biridir. Üst düzey yönetici kadrolarında engelli oranı oldukça düşüktür. TBMM’de olması gereken engelli sayısı toplam milletvellerinin %10’u olan 60 engelli milletvekili olmasıdır. Temsilde eşitlik ve adalet sağlanması halinde, toplumda kanayan bir yara haline gelen engellilik konusu çözüme kavuşabilir.
Aşağıda yeni yasama döneminde engelli bireylerin talepleri sıralanmaştır.
ULUSAL ALANDA YAPILMASI GEREKEN DÜZENLEMELER
İLK 6 AYDA;
Kahramanmaraş merkezli depremde yaklaşık olarak 25-30 bin yeni engelli birey meydana gelmiştir. Medikal cihazlar ve ortez - protezlerle ilgili mevzuatımızın yetersizliğinden dolayı depremzede bireyler bunlara ulaşmakta oldukça zorluk yaşamışlardır. Bu konunun bir an evvel çözüme kavuşması gerekmektedir. Ayrıca engelli bireylerin barınma sorunu ve hijyen sorunu acil olarak çözülmesi gereken konulardan birisidir. Sosyal devlet ilkesi gereğince bu sorunların öncelikli olarak çözülmesi elzemdir. Depremde engelli kalan bireylerle ilgili acil eylem planı açıklanmalı, halihazırda engelli olanlardan ayrıcalıklı olarak yeni haklar tanınmalıdır ve en kısa sürede uygulamaya konulmalıdır. Depremde engelli kalan bireylerin başta ortez, protez ve barınma ihtiyaçları olmak üzere tüm zorunlu ihtiyaçları ücretsiz olarak devlet tarafından karşılanmalıdır.
EKPSS kalkmalı ve sınav sistemi değişmelidir. Engelli bireyler KPSS’ye girmeli ve engelli personel yerleştirme oranı %6’ya çıkarılmalıdır. ilgili branştan kaç kişi alınması planlanıyorsa %6’sının KPSS’ye giren engelli aday sıralaması baz alınarak, en yüksek puan alan engelliden başlanarak ve ilgili branşa atanacak personel sayısının %6’sı kadarına denk gelen sayıdaki engelli adayın puanına kadar değerlendirilerek atama yapılmalıdır. Böylelikle KPSS ile nitelikli kadroların doldurulup, EKPSS’de engelli kotasını niteliksiz kadrolarla doldurma ayrımcılığının önüne geçilecektir. Engelli bireylerin düzeyine uygun kitapçık verilerek kişini düzeyine uygun sorulara ve ötekileştirme yapmadan sınava tabii tutulmalıdır.
Engelli maaşı ve bakıcı maaşı bağlanma şartları iyileştirilmelidir. Engelli maaşı bağlanabilmesi için hali hazırda uygulanan, kişi başına düşen gelir asgari ücretin maksimum 3/1’i olma şartı düzenlenerek, 18 yaşından büyükler için sadece bireyin geliri baz alınmalıdır. Ya da kişi başına düşen gelir maksimum asgari ücret kadar olmalıdır. Bakıcı maaşında ise kişi başına düşen gelir asgari ücretin maksimum 3/2’si olmalıdır şartına bakılmaksızın ağır engelli olan her bireye bakıcı maaşı bağlanmalıdır.
Engelli bireye bakan bakıcı kişi devlet tarafından sigortalanarak belli bir yıldan sonra emeklilik hakkı verilmelidir.
Ek göstergesi bulunmayan ve görev uhdesi belirsizliğinden ötürü sürekli ve ağır bir şekilde mobinge maruz kalan Yardımcı Hizmetler Sınıfı kadrosunda bulunan tüm engelli bireyler acilen bir defaya mahsus mezuniyetlerine göre Genel İdare Hizmetleri kadrolarına geçirilmesi, Yardımcı Hizmetler Sınıfı’nın ise tamamen kaldırılması sağlanmalıdır.
Engelinden dolayı 15 senede emekli olabilen bireylerin derece kademelerinde düzenleme yapılmalıdır. Derecesi düşük olarak emekli olan engelli devlet memurunun emekli maaşı çok düşük olduğundan büyük bir mağduriyet oluşmaktadır. Verilen hiçbir hak diğerinin önüne geçmemelidir. Bu konu ilk 6 ayda çözüme kavuşturulmalıdır.
Minimum Engelli çalıştırma kotası %3’ten %6’ya çıkarılmalıdır. %12,6’sının engelli olduğu bir ülkede %3 kotası çok düşük bir kotadır. Engelli çalıştırırken uygulanan ceza/kota yöntemi düzenlenerek, destekli ve teşvikli istihdam sistemi geliştirilmelidir.
Engelli STK’ları ile 3 aylık periyotlarla geniş katılımlı toplantılar düzenmeli, sorunlar ve çözüm önerileri konuşulmalıdır. Gerçek çözümler tabandan tavana yayılımla gerçekleşir. Oluşturulan rapor TBMM’de kurulacak olan engelliler komisyonunda görüşülmeli, yeterli şartlar sağlanarak Engelli Bakanlığı kurulmalı ve orada uygulamaya konulmalıdır. Böylelikle tabandan tavana hızlı etkileşim olacaktır.
İLK 1 YILDA;
Rapor sistemi değiştirilerek, büyük mağduriyetlere neden olan sorunlar düzeltilmelidir. Uzun ve meşakatli rapor alma süreci daha kısa, rahat, şeffaf ve güvenilir halde düzenlenmelidir. Tek seferde tüm ihtiyaçları karşılayacak engelli raporu alma sistemine geçilmelidir. Ne için alındığını belirtmek zorunda kalmadan rapor yeniletme gerekmeksizin ihtiyaç olan her yerde kullanılabilmelidir.
Bir bireyin engelli haklarından yararlanabilmesi için uygulanan %40 rapor oranı düzenlenmelidir. Birçok engelli birey %39 oranlı rapor ile tanımsız bırakılarak mağdur edilmektedir. Empati yapılarak özellikle bedensel engelde bulunan bireylere ait rapor oranları için %20 seviyesindeki raporların da engelli haklarından yararlanabilmesinin önü açılmalıdır.
Rehabilitasyon merkezlerinde engelli bireylerin rehabilitasyonu için verilen aylık 8 seans eğitim oldukça yetersizdir. Aylık minimum 12 seansa çıkarılarak rehabilite hizmetinden faydalanan birey daha sağlıklı sonuçlar elde edebilmesi sağlanmalıdır.
Engelli ve bakıcı maaşı minimum asgari ücret kadar olmalıdır. Engelli bireyin masrafları oldukça fazladır. Asgari ücret ve açlık sınırı ortadayken engelli bireye sanki bir lütufmuş gibi verilip şükredilmesi istenilen para oldukça azdır. Verilen hakların lütuf olmadığı, verilmesi insani ve zorunlu bir davranış olduğu göz önüne alınarak ülke şartlarında minimum geçinme ücreti olan asgari ücretin engelli bireye maaş olarak verilmlidr.
Engelli aracı alan kişinin aynı anda engelli maaşı da alabilmesinin önündeki engel kaldırılmalıdır. Verilen bir hak diğerinin önüne geçmemelidir. Engelli Hasta taşıma aracında %90 engelli olma şartı daha makul bir engel oranıyla düzenlenelidir. Ağır Engelli olan her birey engelli rapor oranına bakılmaksızın ÖTV muafiyetinden yararlandırılalıdır. Engelli bireyler sürekli tedavileri için bir yerden başka bir yere gitmektedir. Bunun içinde araç gereklidir. Engelli bireylere araç alabilmeleri için verilen ÖTV muafiyeti hakkı kapsamı yeniden düzenlenmelidir.
Kamuda istihdam edilen engelli ve engelli yakını çalışanların genel hükümlere tabi tutulan kurumlar arası geçiş hakkının, en azından 1 kereye mahsus olarak kazandırılmalı ve bu sebeple oluşan mağduriyetlerin ortadan kaldırılarak verimli olacakları kurumlara nakli sağlanmalıdır.
5510 sayılı kanuna göre mağduriyet yaşanan emekliliğe esas aylık bağlama oranları yeniden düzenlenmelidir.
Hastalığı/engelliliği dolayısıyla çalışılamayan sigortalılık sürelerinin borçlanma, devlet desteği gibi seçenekleri kapsayacak bir düzenleme yapılmalıdır.
Şehirlerarası Ulaşım konusunda verilmiş olan indirim haklarının kullanılmasında yaşanan sorunları ortadan kaldırmak adına Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın gerekli düzenlemeler yapması sağlanmalıdır.
İş sağlığı ve güvenliği mevzuatlarında düzenleme yapılarak, engelli bireylerin yaşayacağı mağduriyetlerin ortadan kaldırılması için düzenlemeler yapılmalıdır.
Engelli bireylerin tüm sağlık giderleri devlet tarafından karşılanmalıdır. Ucuz ve engelli bireyler için sorun yaratan cihazlar yerine engelli birey için uygun, uzun ömürlü ve kaliteli ürünler bu kapsamda olmalıdır. (Özel tertibat ürünleri; ortez, protez, işitme engelliler için kulaklık, görme engelliler için gözlük ve baston, tekerlekli sandalye, akülü sandalye, afo, volkır, kanedyan v.b.)
İLK 5 YILDA;
Yönetmelikte yer alan erişilebilirlik kurallarına uymayan şehirler, mimarlar, mühendisler, müteahhitler hakkında ağır yaptırımlar uygulanmalıdır. (engelli rampası, kaldırımlar, bina girişleri, yaya geçitleri, otoparklar v.b) engelli bireylerin rahat erişebileceği şekilde olmalıdır.
Her şehire o şehirdeki özel eğitim gereksinimli öğrenci kapasitesine göre özel uygulama okulları açılması sağlanmalıdır. Bu okullarda her engel grubu ve derecesine göre sınıflar oluşturularak, eğitimde fırsat eşitliğinin önü açılmalıdır. Her engel tipine ve düzeyine uygun meteryaller sınıflara her eğitim öğretim dönemi başlamadan hazır bulundurulmalıdır. (Her ile görme engelliler okulu, işitme engelliler okulu, özel eğitim uygulama okulu v.b.)
Tüm devlet kurumlarında özellikle hastanelerde her müdürlüğe duyma engelli bireylerin işlerini daha rahat halledebilmeleri adına en az bir tane olmak üzere işaret dili eğitimli kişiler çalıştırılması için düzenlemeler yapılmalıdır. Hali hazırda ki tüm engel bildirir raporları e devlete işlenmeli ve kamu, özel tüm sistemlerin erişebileceği şekilde sağlanmalıdır. Bu şekilde her işlem için engelli birey rapor ibraz etmek zorunda kalmamalı ve işlemlerini çok daha hızlı ve rahat şekilde yapabilmelidir.
85 milyon nüfuslu Türkiye'de 14 fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanesi, 9 ruh ve sinir hastalıkları hastanesi ve 96 Toplum Ruh Sağlığı Merkezi bulunmakta olup, söz konusu adı geçen bu merkezlerin sayısı planlı bir şekilde arttırılarak, daha işlevsel ve nitelikli hale getirilmelidir.
Engelli bireylerin ailelerinin yaşam kalitelerinin arttırılması için gerekli adımlar atılmalıır. Psikolojik ve sosyal rehabilitasyon desteği ile birlikte uzun yıllar çocuklarından ayrılmamış, dinlenme imkanı olmamış ebeveynlere nefes alma imkanı sağlanmalıdır. Tüm ömürlerini evde çocuklarına bakarak geçiren engelli ebeveynlerin kendilerine vakit ayırabilmeleri adına çocuklarına başkalarının bakabileceği kısa mola merkezleri her ilçeye en az 1 tane olmak üzere hayata geçirilmelidir. Evde bakılmayacak duruma gelen engelli bireyler için bakım merkezi sayısı ve hizmet kalitesi arttırılmalıdır.
Engelli girişimcilere daha çok destek verilmelidir. Hibe ve teşvik destekleri arttırılırak daha fazla engelli bireyin hayata katılımı daha çok iş gücü ve istihdam sağlanmalıdır.
Bilişim teknolojileri ve iletişim kurumunun 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren ve şehit yakınları, gazi ve engellilerin, internet, sesli görüşme, kısa mesaj gönderme, televizyon aboneliği gibi elektronik haberleşme hizmetlerinden yüzde 25 ek indirimden faydalanmalarını sağlayan yönetmelikteki maddelerin değiştirilerek Eş, çocuk, Anne ve babada dâhil edilmelidir.
Her kurumda en az bir üst düzey yöneticinin (bakan, bakan yardımcısı, müdür, vali vs.) engelli bireylerden oluşması sağlanmalıdır. Böylece engelli bireyler kendi haklarında ki kararları kendileri verebilecek ve kanunda gayet güzel görünen ama uygulamada birçok eksikliği barındıran işlerin önüne geçilerek birçok mağduriyetin önüne geçilmiş olunacaktır.
Her ile engelli bireyleri ilgilendiren tüm konularda düzenleme, direkt müdahale ve yaptırım yetkisi olan Engelli Koordinasyon Merkezleri kurulmalı ve engelli bireylerle ilgili olan (farkındalık çalışmaları, kurs, engelli maaşı vs.) tüm işler bu birimin denetimi altında gerçekleşmesi sağlanmalıdır.
Okul öncesi dönemden başlamak üzere üniversite son sınıfa kadar her sene okutulacak şekilde müfredata dezavantajlı gruplara (engelliler, kadınlar, hayvanlar, doğa, mülteciler v.b.) nasıl yaklaşılacağı ile ilgili ders konulmalıdır. Ayrıca bu gruplarla ilgili kamu ve özel tüm kurum ve kuruluşlarda devlet destekli zorunlu hizmetiçi eğitim verilmesi için düzenleme yapılmalıdır. Mahalle toplantıları, kamu spotları, TV ve gazetelerde daha fazla görünürlükle dezavantajlı gruba yaklaşımın iyiye gitmesi desteklenmelidir.
Engelli bireylerin sanatta, sporda, edebiyatta, iş hayatında, sosyal hayatta daha aktif rol alabilmeleri için meslek edindirme ve hobi kursları açılmalıdır. Bireyin engelleri göz önüne alınarak, yetenekleri doğrultusunda (örgü, takı, toka, terzi, ekim, dilim v.b) iş başı eğitimleri verilerek, iş yeri sahipleriyle önceden yapılacak anlaşmalar ile engelli bireylerin istihdamı sağlanmalıdır. Engelli bireylere, kişisel gelişimleri için sürekli eğitimler verilmelidir. Bunlar acıma duygusuyla değil, geleceklerine katkı sağlayabilmek adına yapılmalıdır.
Ülkemizde ki her ilçeye en az iki tane olmak üzere, tüm çocukların rahatça birlikte oyun oynayabileceği, tüm engel grupların engellerini hissetmeden birlikte oyun oynayabilecekleri, herkes için erişilebilir çocuk parkları kurulması sağlanmalıdır.
Engellilere ve ailelerine özel ücretsiz; psikolog, özel eğitim ve fizyoterapist desteği verilmelidir.
Ülkemizde her ilçeye en az iki tane olmak üzere engelli vatandaşların, ulaşımlarında kimseye ihtiyaç duymadan, zorluk çekmeden gidecekleri yere varmalarına imkân sağlamak amacıyla hayata geçirilmelidir. Engelli vatandaşların taleplerini dikkate alarak, kent genelinde ücretsiz olarak gidecekleri yere zahmetsizce gidiş–dönüşlerinin sağlanacağı “Engelsiz Taksi”, özel donanımlı araçlarla hizmet verilmelidir. Ekonomik durumu yetersiz olan ve çevresinde ulaşım desteği bulunamayan vatandaşların ücretsiz “Engelsiz Taksi” hizmetinden yaralanması sağlanmalıdır.
Ülkemizde bulunan her ilçeye uzmanların yer aldığı engelsiz erişim noktaları kurularak geçici tedbirler değil kesin çözümler üretilmelidir.
Ülkemizde bulunan her ilçeye belediye bünyesiÜlkemizde ki her ilçeye en az iki tane olmak üzere, tüm çocukların rahatça birlikte oyun oynayabileceği, tüm engel grupların engellerini hissetmeden birlikte oyun oynayabilecekleri, herkes için erişilebilir çocuk parkları kurulması sağlanmalıdır.
Engellilere ve ailelerine özel ücretsiz; psikolog, özel eğitim ve fizyoterapist desteği verilmelidir.
Ülkemizde her ilçeye en az iki tane olmak üzere engelli vatandaşların, ulaşımlarında kimseye ihtiyaç duymadan, zorluk çekmeden gidecekleri yere varmalarına imkân sağlamak amacıyla hayata geçirilmelidir. Engelli vatandaşların taleplerini dikkate alarak, kent genelinde ücretsiz olarak gidecekleri yere zahmetsizce gidiş–dönüşlerinin sağlanacağı “Engelsiz Taksi”, özel donanımlı araçlarla hizmet verilmelidir. Ekonomik durumu yetersiz olan ve çevresinde ulaşım desteği bulunamayan vatandaşların ücretsiz “Engelsiz Taksi” hizmetinden yaralanması sağlanmalıdır.
Ülkemizde bulunan her ilçeye uzmanların yer aldığı engelsiz erişim noktaları kurularak geçici tedbirler değil kesin çözümler üretilmelidir.Ülkemizde ki her ilçeye en az iki tane olmak üzere, tüm çocukların rahatça birlikte oyun oynayabileceği, tüm engel grupların engellerini hissetmeden birlikte oyun oynayabilecekleri, herkes için erişilebilir çocuk parkları kurulması sağlanmalıdır.
Engellilere ve ailelerine özel ücretsiz; psikolog, özel eğitim ve fizyoterapist desteği verilmelidir.
Ülkemizde her ilçeye en az iki tane olmak üzere engelli vatandaşların, ulaşımlarında kimseye ihtiyaç duymadan, zorluk çekmeden gidecekleri yere varmalarına imkân sağlamak amacıyla hayata geçirilmelidir. Engelli vatandaşların taleplerini dikkate alarak, kent genelinde ücretsiz olarak gidecekleri yere zahmetsizce gidiş–dönüşlerinin sağlanacağı “Engelsiz Taksi”, özel donanımlı araçlarla hizmet verilmelidir. Ekonomik durumu yetersiz olan ve çevresinde ulaşım desteği bulunamayan vatandaşların ücretsiz “Engelsiz Taksi” hizmetinden yaralanması sağlanmalıdır.
Ülkemizde bulunan her ilçeye uzmanların yer aldığı engelsiz erişim noktaları kurularak geçici tedbirler değil kesin çözümler üretilmelidir.nde erişilebilirlik komisyonu kurulması sağlanmalıdır.. Bu komisyonda belediye başkanı, imar ve şehircilik müdürü, fen işleri müdürü, zabıta müdürü, yapı kontrol müdürü ve ilgili müdürlükler yer almalı ve her Engelli STK’sından da bir engelli bireyin yer alması sağlanmalıdır. Yeni yapıların tamamen erişilebilir olmasının önü açılmalıdır.
Engelliler için en büyük sorun alt yapı sorunudur. Sokaklar, bina girişleri, kaldırımlar yaya geçitleri erişime engel olup, adeta engelli olmayan bireylere dahi engel yaratmak için dizayn edilmiştir. Erişilebilir şehirler yaratmak adına bu sorunun bir an önce çözülmesi gerekmektedir. Kaldırımlar, bina girişleri ve bütün şehir engelli bireylere uygun şekilde dizayn edilmelidir.
Turizm şehri olan illerimizde engelsiz turizm yapılmalıdır. Engellilerin rahatça tatil yapıp denize girebilmeleri için engellerine uygun otel odaları dizayn edilmesi için düzenlemeler yapılmalı, erişilebilir mekanlar için teşvik sistemi getirilmelidir. Tüm plajlar da engellilerin rahatlıkla kullanabileceği engelsiz plaj alanları oluşturulmalıdır.
Engelli bireyler spor yapmaya yönlendirilmeli, her ilçeye rekreasyon alanları oluşturulmalı, spor salonları açılarak yeterli kapasite olan her ilçeye her branştan engelli spor takımları oluşturulup, desteklenmelidir.
Tüm il ve ilçelere modern, engelli bireyin kullanımına uygun olacak şekilde erişilebilir toplu taşıma araçları kazandırılmalıdır. Belli kesim zarar etmesin diye çok önemli bir kesimin mağdur edilmesi, ‘’önce insan’’ anlayışına ters düştüğünden söz konusu bile edilmemelidir.
Görme engelliler için sesli kütüphaneler oluşturulması sağlanmalıdır.
Ülkemizde ki her ile tekerlekli sandalye onarım atölyesi kurulmalı ve buralarda engelli bireyler istihdam edilmesi sağlanmalıdır.
Anayasanın 10. Maddesi ve Birleşmiş Milletler Engelli Hakları sözleşmesi gibi ulusal ve uluslararası mevzuat, engelliler lehine yapılacak düzenlemelerin eşitlik ilkesine aykırılık iddiasında bulunulamayacağı güvence altına alınmıştır.
Serhat GÖKPINAR
ENGELSİZ DÜNYA FEDERASYONU BAŞKANI